Eğildi ve dudaklarımı yakaladı. Yüzü amımın suyuyla sırılsıklam olmuştu. Dudaklarında götümün suyunun tadını alabiliyordum, tadı çok farklıydı. Baldızım dudaklarımı öpüyor, emiyor, dilini ağzımda gezdiriyordu. Parmaklarının götümü sikmesiyle yetinmek zorunda kaldım. Bundan o kadar zevk alıyordum ki, “Ohhh bu çok güzel! Kıçımı sik, baldız!” Ama kıçıma hızlı bir tokat, ışığı aç, ışığı aç, kendimi çok kötü hissettim. Gözlerimi kapattım, yatak dönüyor, gözlerimi açtım, tavan dönüyor. Biraz korkmuştum açıkçası. Kenan yatağımda yanıma uzandı, saçlarımı okşuyor, yüzümü okşuyor, beni öpüyor ve -sen iyisin karıcığım, bir şey mi istiyorsun -yanımda dur, gitme -tamam, sen öl ben sana kurban olayım, diyerek beni şımartmaya devam etti -ne demek istiyorsun, ben sana kurban olmak istiyorum. Diz çöktü ve sikine tekrar tükürdü ve içime öyle sert girdi ki gerçekten bayılacağımı sandım. Aynı anda hem acı hem de zevk vardı. Bu sefer bütün sınav ondaydı ve beni istediği gibi sikecekti. İlhan beni belimden sıkıca kavradı ve sanki onu biraz önce hayal kırıklığına uğrattığım için intikam alır gibi beni sert ve hızlı bir şekilde becerdi.